27 Şubat 2013 Çarşamba

Bahar Geliyor... Temizlik Zamanı :)


Her bahar içimize gelen o enerji haliyle bizim evden bir şeyler eksiliyor... Çok da iyi oluyor aslında sanki ev ve biz daha iyi nefes alıyoruz. Kafamda hep aynı laf "less is more".... Gerçekten de öyle, onca eşya fazlalığında hepsini bir yerlere tıkacağız ve ortalık derli toplu görünecek diye, yığın eşyaları bozmamak uğruna dokunmayıp kullanmıyoruz ya da esas kullanacağımız zaman ulaşamıyoruz, çünkü nereye koyduğumuzu da unutuyoruz. :) Ben ne anladım o zaman o "şey" e sahip olmaktan kullanamadıktan sonra....

Kafamda bu düşünceler bir baktım... Elizya doğduğunda o heyecanla aldığımız "lüzumsuz şeyler" yığınına, hiç kullanmadığımız ya da ne kadar kullanışsız olduğunuz fark edene kadar 1-2 kez kullandığımız şeyler nelerdi? Büyük bir hevesle alıp da sonradan düşüncelerimizin değiştiği şeyler?

1. Bir numara kesinlikle ISLAK MENDİL ISITICISI. Elizya doğduğunda kaldığımız oda geceleri biraz soğuk oluyordu, biz de o nedenle görür görmez "aaa" diye sevinçle aldık ama gerçekten çok ama çok kullanışsız :) Fişe takılı olması zorunluluğu ve her yere taşıyamamanız ayrı bir de zaten mendil içinden çıkınca bir kaç saniyede soğuyor.

2. Boy boy desen desen ve aylarına göre tonla emzik almıştım daha doğmadan almıştım hatta. Çünkü kafadaki bebek figürünün ağzında mutlaka emzik vardı. Oysa Elizya bir tam gün bile emzik almadı ağzına... Hepsi elimizde kaldı, eşe dosta dağıttık ve hala dağıtıyoruz. Sağdan soldan bir yerden bir kutu hiç açılmamış çıkıyor. Demek ki önce bir bakmak lazımmış bebeğin huyu nasıl olacak diye :)

3. Amerika'da her şey büyük ya bulmuşken bir büyük hatta dev boy bebek yağı almıştık. Oysa bir kez bile sürmedik. Çünkü banyodan sonra yağ sürmek hiç cazip gelmedi, hep krem kullandık.

4. 3 tekerlekli bebek arabası. Kimse kızmasın alınmasın ama 4 tekerlekli kesinlikle çok daha dengeli bence. İstanbul'u ve efsanevi kaldırımlarını düşünmeden, "en fiyakalı" "en büyük" "3 tekerlekli" bebek arabamız, yurtdışı standartlarında gerçekten bir harika ama bebek arabasını yürütebildiğimizden çok uçurmak ve zıplatmak zorunda kaldığımız İstanbul kaldırımlarında çok kullanışsız. Şimdiki aklım olsa bagajda fazla yer tutmayacak, 4 tekerlekli ve daha çevik bir bebek arabası alırdım.

5. Hevesle aldığımız ama çok kullanamadığımız bir diğer ürün de bebek ayakkabıları. Yürüme öncesi o minicik ayaklara, gerçekten insanın aklını başından alan çok şirin ayakkabılar yapıyorlar. Ama bizim kız hep sıkıldı onlardan, attı ayağından... Biraz daha büyüsün yine deneriz dedik bir baktık o minik poğaçalar o kadar hızlı büyümüş ki hepsi kaldı mı elimizde... Hatıra diye saklıyorum ama yine de hala veremiyorum kimseye :)

Şimdilik aklıma gelen bunlar... Bebeğine alışveriş yapmadan internete bakan annelere belki bir fikir olur...

Sevgiler&Selamlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder